Ankara’da yaşayanlar sıkça duyduğu ”orada deniz yok, yapacak bir şey yok, memur şehri, sıkıcı” gibi eleştirilere karşın biraz araştırmayla Ankara’da birçok güzel yerin var olduğunu keşfettim. Umarım hafta sonu gidebileceğiniz veya seyahatlerinizde sıkılmadan gezebileceğiniz size göre güzel yerler bulabilirsiniz. Keyifli okumalar.
Müzeler
Anıtkabir
1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Beni milletim nereye isterse oraya gömsün. Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer Çankaya olacaktır.” sözüyle birlikte vefatının ardından Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda’ya ait projeyle Anıtkabir gerçekleştiriliyor. Çankaya’nın ortasında adeta yeşilden bir nefes, şehrin dört bir yanını gören enfes manzarasıyla Anıtkabir, Ankara’nın Anıttepe ilçesinde bulunuyor.
Anıtkabir, bilinenin aksine sadece bir anıt mezar değil. Aynı zamanda, Mustafa Kemal Atatürk’e ait şahsi eşyalardan (kitap, kıyafet vb.) tutun, önemli tablolar, savaş betimlemeleri, o dönem kullanılan makam araçlarını dahi görebileceğiniz büyüklükte bir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı müzesi.
Ziyaret Saatleri:
Genel olarak: Her gün 09:00- 16:00 mevsime göre 16:30 veya 17:00.
Türk Hava Kurumu Müzesi
Tarihi nitelikteki yapıların yer aldığı bir bölge olan Ulus’ta bulunur. Yerleşke içinde, Tarihi Paraşüt Kulesi, orijinal uçakların sergilendiği bahçe ve belgelerin teşhir edildiği müze binası yer alır. Müze, THK ve Türk Sivil Havacılık Tarihi hakkında 747 adet belge ve fotoğraf sunumu ile her yaştan ziyaretçinin havacılık bilgisini zenginleştirmektedir. Ziyaretçilere, müze bahçesinde sergilenen helikopterin pilot köşkünü inceleme imkanı sağlanmaktadır. Tarihi kuleden paraşüt öğretmenleri gözetiminde atlayışlar yapılabilmektedir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, başkent Ankara’ya seyahat eden gezginlere Paleolitik Çağ’dan günümüze kadar geçen uzun süreçte Anadolu’da hâkimiyet kuran medeniyetler ve kentin gelişimi hakkında değerli bilgiler aktarıyor.
1997 yılında ‘’Avrupa’da Yılın Müzesi’’ ödülüne layık görülen kültürel tesisin geniş koleksiyonu kronolojik sıraya göre bölümlere ayrılmış durumda.
2018 yılı için müzeye giriş ücreti, 20 tl olarak belirlenmiş. Eğer Müzekart sahibiyseniz, müzeyi bir yıl boyunca ücret ödemeden istediğiniz kadar ziyaret edebilirsiniz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı tüm tesislerde geçerli olan ziyaret kartı yetişkinlere 30, öğrenci ve öğretmenlere 15 Türk Lirası fiyatla sunuluyor. Rehberler, engelliler, 18 yaş altı bireyler ve 65 yaş üstü vatandaşlarsa karta yalnızca 5 Türk Lirası ödeyerek sahip olabiliyor.
Anadolu’da kurulan medeniyetlerle ilgili detaylı bilgiler barındıran müze, dini bayramların birinci günleri hariç yıl boyunca 08.30’dan 17.30’a kadar ziyarete açık tutuluyor. Yalnız gişelerde bilet satışı 17.15’te sonlandırılıyor. Kültürel tesis, bayramların birinci gününde ise 13.00’dan itibaren kapılarını ziyaretçilerine açıyor.
Etnografya Müzesi
Etnografya Müzesi Türk milli karakterini, tarihini ve kültürünü yansıtır. Cumhuriyet döneminde müze olarak planlanıp yapılan ilk devlet müzesidir. Türk kıyafetleri, işleme eserler, el dokumaları, madeni eserler, sünnet odası, türk kahvesi, cam ve çini, silahlar, el yazmaları, ahşap eserler, taş eserler, ve takı koleksiyonları sergilenir.
- Müze Pazartesi dahil 7 gün açıktır.
- Öğle saatlerinde de açıktır.
- 15 Nisan 30 Ekim arasında 8.30’dan 19.00’a kadar açıktır.
- 31 Ekim 14 Nisan arasında 8.30’dan 17.00’a kadar açıktır.
Cumhuriyet Müzesi
Cumhuriyet Müzesi’nde ülkemizdeki ilk üç cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, fotoğraflar, cumhurbaşkanlarının özel eşyaları ile o dönemde mecliste alınan kararlar ve kanunlar sergilenir.
1923’te mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası Mahfeli olarak tasarlanan ve inşa edilen bu bina I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının yetersiz kalması nedeniyle, II. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak 18 Ekim 1924’te yeniden düzenlendi.
Yapı, Selçuklu ve Osmanlı bezeme motiflerinin yer aldığı ahşap tavan süslemesi, kemerler, saçaklar ve çinilerin yer aldığı bölümlerle bu dönemin mimari özelliklerini yansıtır. Bu meclis binası, önemli yasaların çıkarılması, uluslararası anlaşmaların imzalanması ve çok partili sisteme geçiş gibi Türkiye siyasi tarihinin önemli olaylarının yaşandığı yerdir.
1.Türkiye Büyük Millet Meclisi binası işlevini 27 Mayıs 1960 tarihine kadar 36 yıllık bir dönem boyunca sürdürdü. 30 Ekim 1981 tarihinde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açıldı.
- 15 Nisan 2 Ekim arası 08.45-19.00
- 3 Ekim 14 Nisan arası 08.45-17.00 arası hizmet vermektedir.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi
1925-2006 yılları arasında Ankara’nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde faaliyet göstermiş cezaevidir.Türk siyasi ve edebi hayatında da önemli bir yere sahip olan Ulucanlar Cezaevi’nin restore edilerek müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmesi projesi Altındağ Belediyesi’ne verildi. 2009 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları 2010 yılında tamamlandı.
68 kuşağının önde gelen isimlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan , 6 Mayıs 1972 tarihinde cezaevi avlusundaki kavak ağacının altında idam edildi. 1980 İhtilalinin ilk infazları da 8 Ekim gecesinde, sol görüşlü Necdet Adalı ile sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlu’nun idam edilmesiyle bu cezaevinde gerçekleşti.13 Aralık 1980’de ise Erdal Eren’e verilen idam cezası burada infaz edildi.
Cezaevinde, Cüneyt Arcayürek, Mahmut Alınak, Fakir Baykurt, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Bülent Ecevit, Yılmaz Güney, Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal, Yavuz Öbekci, Selim Sadak, Sırrı Sakık, Kemal Tahir, Metin Toker, Muhsin Yazıcıoğlu ve Leyla Zana gibi çok sayıda ünlü tutuklu ve mahkûm kaldı.
*Giriş saatleri 10.00-17.00 Pazartesi hariç
*Ücretler öğrenci-öğretmen 2tl tam 5 tl
Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi
Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunmaktadır. Ankara’nın ilk sanayi müzesidir. Ankara Kalesi’nin ana giriş kapısının karşısında, eskiden At Pazarı olarak bilinen mevkide yer alan Çengel Han adlı tarihi kervansarayda yer alır.
Müzede, 1850’li yıllardan itibaren sanayide kullanılan araçlar, ilk daktilo, ilk televizyon gibi çeşitli elektronik araçlar; denizcilik, havacılık, karayolu taşımacılığı gibi alanların geçmişine ait objeler sergilenmektedir. Müzedeki eserlerin çoğu Rahmi Koç koleksiyonundan bağışlanmıştır. Çengelhan’ın avlusunda Vehbi Koç’’un iş hayatına atıldığı dükkân yer almaktadır.
Müzeyi ziyaret etmek isteyen yetişkinlerden kişi başı 9 Türk Lirası talep ediliyor. Öğrenciler için belirlenen fiyatsa 5 Türk Lirası.
Müze, dini bayramların arife ve birinci günleri ile 31 Aralık, 1 Ocak tarihlerinde ziyarete kapatılıyor. Bu gün ve tarihler dışındaysa kültürel tesisi Salı’dan Cuma’ya 10.00-17.00saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. 1 Ekim-31 Mart arasındaki hafta sonları ile bayram günlerinde müzenin ziyaret saatleri 10.00-18.00 olarak belirlenmiş. Yılın geri kalan döneminde ise müzenin kapanışı 1 saat uzatılıyor.
Ankara Kalesi
Ankara Kalesi, Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir kale. Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte MÖ 2. yüzyıl başında Galatların Ankara’ya yerleşmeleri sırasında kalenin var olduğu bilinmektedir. Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde birçok kez onarımdan geçmiştir.
*Haftanın 7 günü 8.30-17.30 arası açıktır.
*Giriş ücretsizdir.
Estergon Kalesi
Ankara gezisine çıkacaklar için öncelikli rotalardan birisi olan Estergon Kalesi, Keçiören Belediyesi sınırları içinde bulunmaktadır. 29 Mayıs 2005 yılında hizmete sunulan Estergon Kalesi’nin içinde müze ile Türk tarihinin kültürünü yansıtan eserler sergilenmektedir.
Estergon Kalesi’ni her gün saat 10.00 – 22.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
Sulu Han
Hasan Paşa tarafından 1508-1511 tarihleri arasında yapılmış olan ve hala aslanlar gibi ayakta ve hizmet veren yapı. Ayrıca Ankara’nın incik, boncuk, taş envai çeşit aksesuar merkezi, üstelik en iyi ustalar da burada iş yapıyorlar. Burası varken başka bir yerden takı falan almak delilik. Birde yapma çiçekçiler ve bahçe dekorasyonu için gerekli malzemeler satılıyor. Tam ortasında dinlenip bir şeyler içerken, geçmişin gölgeleri üzerinize düşerken taş yapıyı daha iyi hissedebiliyorsunuz. Evet taşın bir ruhu var. Bu arada dinlenirken ince taş işçiliklerine de dikkat etmeye çalışın.
Aqua Vega Dev Akvaryum
Dünyanın farklı noktalarından Aqua Vega için getirilen deniz canlıları, Nata Vega Outlet’in -2. katında bulunuyor.
Zaman zaman heyecanlanacağınız, zaman zaman şaşıracağınız bu tünel yolculuğunda 12.000 deniz canlısını tanımanın tadını çıkaracaksınız.
Toplam 4.5 milyon litre su kapasitesine sahip ve 98 metre uzunluğunda olan Aqua Vega, Köpekbalıklarından Koi balıklarına, Napolyon balıklarından Palyaço balıklarına kadar yüzlerce çeşit balığa ev sahipliği yapıyor.
Yalnızca belgesellerde görebileceğiniz canlıları yakından tanıma imkanı sağlayan Aqua Vega, Avrupa’nın üçüncü büyük tünel akvaryumu olma özelliğine sahip. Bu atmosferde dünya denizleri ve nehirlerinden getirilmiş büyüleyici canlıların dünyasına konuk olacaksınız.
Haftaiçi her gün 10:00-20:00
Hafta sonu 11:00-21:00
Harikalar Diyarı
Ankara Harikalar Diyarı’nın içerisinde başta Harikalar Diyarı adlı kitabın kahramanları olmak üzere birçok masal kahramanı bulunmaktadır. Devler, cüceler, cadılar ve prenseslerden oluşan bu harika parkın içerisinde bir adet yapay gölet ve büyük, yeşillik bir alan da mevcuttur.
Masal kahramanlarının haricinde parkın içerisinde bir Go-Kart pisti, Nejat Uygur Tiyatrosu adını almış bir tiyatro salonu ve kaykay pisti gibi alanlara da yer verilmiştir. Parkın içerisinde yer alan tiyatro salonunda 5.000 kişilik bir oturma kapasitesi mevcuttur. Bunların yanı sıra parkın içerisinde mini golf sahası, basketbol ve futbol sahaları gibi alanlara da yer verilmiş ve park ziyaretçilerine oldukça keyifli bir gün geçirmeleri için hoş bir alan yaratılmıştır.
- Parka girişlerde herhangi bir ücret ödenmiyor, parka giriş ücretsizdir.
- Parka sabah saat 09:00‘da giriş yapabilirsiniz.Akşam kapanış saatleri hakkında detaylı bir bilgi yer almıyor ancak yaz ve kış aylarına göre değişiklik gösterebilir. Kaynak
Kocatepe Cami
Kocatepe Camii, Ankara’nın Kocatepe semtinde 1967’de inşaatına başlanan ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1987’de inşaatı tamamlanan camii.
Hamamönü
Altındağ Belediyesi tarafından restore edilerek turizme kazandırılan Hamamönü, gezginlerin kentin tarihi yüzünü görmek için Ankara gezilecek yerler listelerine ekledikleri bir bölge.
19.yüzyıl sivil mimari örneği evleri, kültürel etkinliklere ayrılmış sokakları, eşsiz lezzetler sunan yenilenmiş kafe ve restoranları ile bu tarihi yerleşim merkezi, konuklarına oldukça fazla seçenek sunuyor.
El Ürünleri Pazarı’nda otantik eşyalar bulabileceğiniz bölgede gezmeye geleneksel el sanatlarının tanıtıldığı Sanat Sokağı’ndan veya Mehmet Akif Ersoy Müzesi ile hemen yanındaki Taceddin Dergâhı’ndan başlayabilirsiniz.
Kaynak
Hacı Bayram Veli Camii
İlk yapılış tarihi 831 H. (1427/28) olan cami bugünkü haliyle 17. ve 18. asır camilerinin karakterlerini taşır.
Eymir Gölü
1930’lu yıllarda yazılan seyahat notlarında yer alan bilgilerde; göl çevresinin tamamen kıraç arazi topluluğundan oluştuğunu ve yeşillik namına herhangi bir yaşam belirtisinin olmadığı belirtilmiştir. 1960’lı yıllarda ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş’ın özel gayretleriyle bu kıraç arazi ve gölün çevresi ağaçlandırılmış ve bozkırın merkezi bir anda yemyeşil bir alan haline gelmiştir.
Eğer araçla giriş yapmak isterseniz ODTÜ’den Göl Giriş Kartı çıkarmanız gerekecek. Bu kartı çıkarmadığınız takdirde gölün bulunduğu bölgeye araçsız gitmeniz gerekecek. Yine göle bisikletle rahatlıkla girebilirsiniz.
Gölün çevresinde çeşitli kafe ve restoranlar da bulunmaktadır. Eğer piknik yapmakla uğraşamam diyenlerdenseniz bu restoranlarda tavuk, et gibi çeşitli lezzetleri bulmanız mümkün. Eğer kahvaltı yapmak için gelenlerdenseniz yine açık büfe kahvaltı seçenekleriyle aç kalma gibi bir derdiniz olmayacağından emin olabilirsiniz.
Eymir Gölü’ne balık tutmak, piknik yapmak, yürüyüş gibi çeşitli etkinlikler için gelebilirsiniz. Göle ziyaret saatleri ise 05.00 – 22.00 saatleri arasındadır.
Mogan Gölü
Düzenlenen alan içerisinde piknik alanları, marina adası,koşu ve yürüyüş yolları, oyun alanları, engelli çocuklar için oyun alanı, istasyonlu koşu pisti, 3 adet tenis kortu, 2 adet mini futbol sahası ve basketbol sahaları bulunuyor.
Üzerinde çalışma yapılıp da tekrar hizmete açılan alanlar ise binicilik merkezi, spor merkezi, Mogan Gölü Araştırma Merkezi, deniz feneri binası, kayıkhane, çeşitli kafeteryalar, tenis,golf, kaykay ve bisiklet kulübü binalarıdır.
Mogan Gölü’nün Haymana yolu kıyı şeridine yaklaşık 4 kilometrelik ahşap platform sahil yürüyüş yolu yapılmış ve bu alana 3 adet seyir terası ve 400 bankı yerleştirilerek alan daha da güzel hale getirilmiştir.
Parka giriş ücreti 6 Lira. dır. Bunun dışında herhangi bir ücret alınmamaktadır.
Eğer mangal alanlarında piknik yapmayacaksanız, burada bulunan restorantlarda karnınızı doyurabilirsiniz. Ortalama 2 kişi 60 -70 lira arasında rahatça doyabilirsiniz.
Mogan Parkı İle İlgili Tavsiyeler
Balık tutun, tutamazsanız da bir yerlerde balık ekmek yiyin.
Gün batımına karşı çayınızı yudumlayın
Deniz Fenerinden göl manzarasını izleyin.
Yürüyüş yapın.
Kayıkla göl turu yapın, biraz spor olsun derseniz deniz bisikletini seçebilirsiniz.
PARKLAR
Kurtuluş Parkı
Kurtuluş Parkı, Ankara’nın en tanınan parklarından biridir. Fidanlık Mahallesi’nde yer alır. Adı eskiden bağlı bulunduğu Kurtuluş Mahallesi’nden gelmektedir.
Ahlatlıbel Atatürk Parkı
- Çimlerine özgürce basılan yemyeşil bir dünya
- 25.300 m² çim alan
- 180.000 m² orman alan
- 1.500 araçlık otopark
- Şehrin içinde ama şehirden uzak
- Çocuklar için güvenli oyun alanları
- Tertemiz havada değişik yiyecek olanakları
- 3 tenis kortu, 2 halı saha, 3 basketbol sahası, 2 voleybol sahası
- Gokart pisti
- Koşu ve yürüyüş parkurları
- Golf sahası
- Uçurtma imkânı
- Evcil hayvanları gezdirme alanı
- Bisiklet yolu
- Piknik alanı
- Kafeteryalar
- Bir çok kondisyon aletinin bulunduğu açık hava spor bahçesi
- Ahlatlıbel Atatürk Parkı ve ODTÜ ormanlarında çıkacak yangınlara karşı oluşturulan bir mini filo
- Her hafta sonu ortalama 50 bin Ankaralıya ev sahipliği
- 24 saat güvenlik
İncek Bulvarı Üzeri Ahlatlıbel 06830 İncek/Ankara
Kaynak
Altınpark
640 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu Altınpark 1977 yılına kadar golf kulübü olarak kullanılmasının ardından, 1985 yılında açılan yarışmada birinci gelen projenin uygulanması ile park haline getirilmiş. Oldukça büyük olan parkta, bilim merkezi, fuar ve kongre merkezi, olimpik yüzme havuzu gibi tesislerin yanında; büfe ve çeşitli restorantlar, oyun ve eğlence merkezleri de mevcut.
Özellikle çocuklu aileler için tam bir haftasonu aktivite alanı olan parkta, kayıklara binebilir, ışıklı su gösterilerini izleyebilir, çocuklarınızı mini gezinti trenine bindirebilir, Go Cart ve paten alanlarından faydalandırabilirsiniz.
Web Sitesi : http://www.anfa.com.tr/tr/31/p/altinpark
Adres: Altınpark Mahallesi, 06160 Altındağ/Ankara
Kaynak https://www.filgezi.com/ankara-gezilecek-yerler-en-iyi-10-oneri/
Seğmenler Parkı
Kuğulu’dan sonra Kavaklıdere’deki bir diğer meşhur yeşil alan, 1983’te açılan Seğmenler Parkı. Çankaya Köşkü’nün hemen altında, İran ve Atatürk bulvarları arasında kalan 67 bin m²’lik araziye kurulu park, yapı yoğunluğunu fazla olduğu Ankara’nın merkezinde doğa özleminin giderilebileceği ender alanlardan bir tanesi. Adını aldığı Seğmenler’i sembolize eden bir heykelin bulunduğu parkı popüler hale getiren bir diğer unsur ise kurulduğu günden bu yana kültürel etkinliklerin düzenlendiği amfi tiyatrosu olmuş. Havuzların ve oyun alanlarının bulunduğu yeşil alandaki bu tiyatro, günümüzde de zaman zaman konser etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.
Kaynak
Mavi Göl
Büyükşehir Belediyesi’ne ait rekreasyon alanlarından biri olan Mavi Göl’de Ankaralılar hafta sonları hem piknik hem de spor yapabiliyor. On binlerce Ankaralıya ev sahipliği yapan yerde birçok güvenlik görevlisinin olması huzurlu bir şekilde gün geçirmelerini sağlıyor. Çocuklar göldeki ördekleri besliyor, bisiklete biniyor şehirden uzaklaşıp nefes alabiliyor.
Atatürk Orman Çiftliği
Hikayesini bilmediğinizi tahmin ederek okuduğumu sizinle paylaşmak istedim bence çok etkileyici.
Tahsin Coşkan o zamanın genç bir ziraat mühendisi. Atatürk gel Tahsin seni bir yere götüreceğim fikrini almak istiyorum” diyor. giderler, gösterdiği yere bakar Tahsin bey bataklık, sivrisinek salgını, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazidir “ya paşam hayrola” der.
Atatürk, “buraya bütün masrafı cebimden olmak üzere bir orman çiftliği yapmak istiyorum” der. “ya paşam buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir ya da zamanınızı, neden bu kadar mümbit topraklar varken gelip de burayı tercih ettiniz?” der.
Atatürk’ün cevabı Atatürk’çedir. Derki “ben en zor olanı yapayım da siz arkamdan kolayları nasıl olsa yaparsınız.”
Ne bilsin ki en kolayları bile çabuk yıkabildiğimizi ama, bu arada Tahsin Coşkan “paşam burada hiçbir şey yetişmez, pek uğraşmayın” der ama dinleyen kim. Derki “Tahsin buraya ziraatçileri getir ve incele bana resmi bir yazı getir burasıyla ilgili”. Biraz sonra Tahsin coşkan çok mutlu, kendi dediği çıktı, üzerinde “burada hiçbir şey yetişmez” yazılı, altında da ziraatçilerin imzasının olduğu bir belgeyi Mustafa Emal’in önüne koyar.
Atatürk biraz mütebbessim okur bu yazıyı. Kalemi alır, bu kağıdın yanına aynen şunları yazar “burası vatan toprağıdır, kaderine terk edemeyiz”.
Etmez de. Aynı Sakarya savunması gibi akasya savunmasını ele alır, çam ve köknarı oraya 30 ağustos olarak tamamlar ve hiç unutmayacağımız bir gün, lütfen hiç unutmayın, tarihte atladık bu günü, 25 mayıs 1933. ne yapar biliyor musunuz? Hani 5 haziranlarda kutladığımız bir gün var, çevre günü değil mi? çevre günü ne zaman kutlanmaya başladı? 1980 den sonra.
Peki 25 mayıs 1933, Atatürk ne yaptı? ilk çevre günü kutlamasını yaptı.
Hem de bugün okullara soruyorum diyosunuz ki ne yaptınız diye “ya ağaç diktik diyorsunuz ya çöp topladık” öyle falan değil. Bütün ankara halkını bedava trenlerle buraya getirtiyor, ağaçlar boy vermişler, altında dinlenmektedirler, havuz yapılmıştır, çocuklar yüzmektedirler. Hatta bütün masrafı cebinden ödemiştir ama kârı da almamıştır, buraya bir fabrika yaptırmıştır, süt ürünleri üretilmektedir, herkes yemektedir. Herkes çok mutlu ama en mutlusu Mustafa Kemal Atatürk.
Nebizade diye bir arkadaşı var, Nebizade’nin kafa çok karışık. “yahu paşam senden başka bir tek kişi burada bir ağaç yetişeceğine inanmadı. peki sen nasıl anladın burda orman olacağını?” der.
“gel nebizade gel, şimdi anlatayım sana. hani tahsin çoşkan’ın burda birşey yetişmez dediği günün akşamı tebdili kıyafetle Çankaya’dan kaçtım, buradaki köylülere geldim. köylüler beni tanımadılar. köylülere, ağalar dedim burda ağaç yetişip yetişmeyeceğini bana en kolay yoldan nasıl ispat edersiniz dedim. “al dediler”, bana bir testi su verdiler, bir de kazma kürek. “kaz orayı iki gün sonra gel biz sana ne olacağını söyleriz” dediler. ah o iki gün Çankaya’da nasıl geçti bir allah bilir bir de ben. iki gün sonra gittim testiyi çıkardım, testinin içinde su bitmişti, köylülere uzattım. dediler ki bana “ağa testide su kalmamış, toprak su emiyor, bakma bunun üstünün kurak olduğuna, biraz uğraş burda ne ekersen biçersin” ve hani Tahsin Coşkan’ın o raporu bana getirdiği gün ben çoktan projeye başlamış epey de ilerlemiştim” diyecektir.
dünya lideri olmak öyle kolay değil biliyor musunuz. hani atatürk’e kimdi en çok karşı çıkan, evet Tahsin Coşkan’dı. onu da atatürk buraya müdür tayin eder.
kaynak: araştırmacı yazar ilknur güntürkün kalipçi‘nın içimizden biri atatürk eserinden alıntıdır.
*Giriş ücretsizdir.
Nallıhan Kuş Cenneti ve Uyuzsuyu Şelalesi
Nallıhan Ankara şehir merkezine yaklaşık 160 km mesafede Batı Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Yüz ölçümü yaklaşık 2000 km² ve nüfusu ise yaklaşık 30000 dir. Nallıhan sınırları içerisinde bir çok doğa harikası güzellikler saklamaktadır. Zengin doğası her türlü toprak yapısı içerisinde biz gezginler için çok fazla rota ortaya koymaktadır. Uyuz Suyu Şelalesi yaz aylarında yada kış aylarında hiç fark etmez karşıdan seyreden insanları büyüleyen güzellikte bir görüntüsü vardır.
Çayırhan‘ı geçtikten sonra gökkuşağını andıran rengarenk tepeler ve sanki özel olarak dizayn edilmiş yeşilliği ile insanları adeta büyüleyen harika bir yer. Sarıyar Barajının su toplama havzasında bulunan bu yer Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce koruma altına alınmıştır. Sulak, çamur, ağaçlık ve kayalık alanlara sahip olan Nallıhan Kuş Cenneti ekolojik olarak 168 kuş türünün yaşadığı belirlenmiştir. Soyu tükenme tehlikesi altında olan Karaleylek en çok Nallıhan Kuş Cenneti’nde bulunduğu biliniyor.
Soğuksu Milli Parkı
Soğuksu Milli Parkı, Ankara çevresinde temiz hava, doğa ve piknik denildiği zaman akla gelen ilk yerlerden biridir. Şifalı kaplıcaları, hamamları, muhteşem ormanı, barındırdığı canlı çeşitleri, sunulan doğal yemeklerinin yanı sıra Soğuksu Milli Parkı, birçok tarihi güzellik de barındırıyor.
‘‘Bozkırdaki Orman’’ denilebilecek Soğuksu Milli Parkı; bozkır iklimine sahip İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan, Ankara’da bulunan ve çam ağaçları ile döşenmiş ormanlık bir alandır. Ankara il sınırları içerisindeki Kızılcahamam ilçesine bağlı olan Soğuksu Milli Parkı, 1959 yılında milli park olarak tahsis edildi.
Ormanın içerisinde bulunan en yaygın ağaç türleri %65 oranında Sarıçam, %24 oranında Karaçam, %6 Köknar ve %5 Meşe olarak dağılıyor. Ormanın derinliklerinde ise doğal mantarlara rastlayabilirsiniz. En yüksek noktası 1789 rakımlı Arhul Tepesi olan milli parkta nesli tehlikede olan kara akbaba ve bazı kartal türlerinin yuva yaptığı biliniyor; toplam 35’in üzerinde kuş cinsi barındırıyor.
Kara akbaba, Soğuksu Milli Parkı’nda özel olarak koruma altına alındı. Çünkü bu tür, Türkiye ve Yunanistan’ın bir bölgesi haricinde hiçbir yerde barınmıyor. Eğer meraklısı iseniz, Kızılcahamam ziyaretinizde ‘‘Kara Akbaba Gözetleme ve Besleme İstasyonu’’nu mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz; siz de kanat açıklıkları 3 metreyi bulan kara akbabaların süzülüşüne tanık olabilirsiniz.
Milli Park’ta bunların haricinde boz ayı, kurt, sansar, geyik, altın çakal, yaban domuzu, tavşan, sincap gibi hayvanlara rastlanıyor. Parkın içerisinde kurulmuş üretim çiftliğinde ise kınalı keklik, çim keklik, şahin, sülün, bıldırcın ve güvercin gibi canlılara rastlayabilirsiniz.
Soğuksu Milli Parkı’nı Mart sonu, Nisan başı gibi ziyaret edilebilirseniz ilçeye özel olan endemik Kızılcahamam lalelerini görebilirsiniz. Aynı zamanda dağ lalesi olarak da bilinen ve dünya üzerinde ender olarak rastlanan bu bitki, ilkbahar aylarında bölgeye gerçekten de oldukça güzel bir hava katıyor.
Park hem yaz hem de kış aylarında bir çok yürüyüş grubu ağırlıyor. Milli park 12.000 ziyaretçi kapasiteli ve piknik masası, piknik ocağı, çöp bidonu, çeşmeler ve tuvaletlere sahip. Soğuksu Milli Parkı, yılda yaklaşık olarak 500.000 ziyaretçi ağırlıyor.